steroid hakkında röportaj

Steroidlerle İlgili Genel Soru ve Paylaşımlarınızı Yapabilirsiniz..

steroid hakkında röportaj

Mesajgönderen universal. » Cmt Mar 02, 2013 6:04 pm

Yararlı olabilecek bir röportaj alıntıdır


Profesyonel müsabık sporcuların Doping adına neler aldıklarını ve görüşlerini merak edenler için kaçırılmaması gereken bir röportajı getiriyoruz. Bu Röportaj kiminle mi gerçekleştirildi? İsmi gizli tutulan fakat profesyonel vücut geliştirme camiasında duayen ve ünlü olan antrenör. Dünya vücut geliştirme Antrenörlerinin en çok güvenilen ve rağbet görülen ismidir demiş olsak sanırım abartmış olmayız. Bryan K.’nın sorularını cesaretle yanıtlayan Antrenör, Mr.Olympia’da yarışan ünlü sporculara destek oluyor.
Sporcuların kürleri, antrenman ve beslenme stratejisini oluşturuyor. Fakat daha çok ilaç kürlerini hazırlıyor. Başka Antrenörlerle çalışan sporcularda kendisinden istifade ediyor. İlgiyle okıuyacağınız bu röportajın ilk bölümünü sizler için tercüme ettik. Eğer siz’de, Mr.Olympia sporcularının neler kullandığını ve kürlerde nasıl bir strateji takip ettiklerini öğrenmek istiyorsanız, bu röportaj dizisini sonuna kadar takip edin.

Soru: Doksan’lı yıllarda Müsabık Vücut geliştirmecilerin Synthol kullanımı konuşuluyordu bugün ise modası geçmiş görülüyor. Müsabık vücut geliştirmeciler için Synthol’un kullanımı hangi derecede kalıyor?

Antrenör: Synthol hiçbir zaman moda ya geçmedi. Bazı bölgeleri düzeltmek için bugün yağ’ın kullanımı, eskiye göre daha gelişmiş durumda. Sporcular kullanım konusunda çok daha iyi duruma geldiler. Doksanlı yıllarda gençler Synthol ile oynarken, müsabakada her tür boktan tipler gördük: Vücut geliştirmecilerde Omuzlarda 12 kafalı kas kütlesi, 5 pazu dikliği gibi. Bugün bile amatör çevresinde Synthol’un abartırılarak kullanıldığını görürsünüz. Şimdi daha bilinçli alındığı için “Synthol kazası” göremiyorsunuz.

Tekrar gündeme gelmesinin bir sebebi de, ortalama vücut geliştirmecilerin Synthol kullanımı sonucunda etkiyi tam görmeleridir. Eski uyanık Synthol kullanıcılarından bazıları zayıf kas gruplarına 1-2 şişe Synthol alarak kasların şişmesini sağlıyor ve bir daha da synthol almasına gerek duymayacağını düşünüyor.

Kulağa hoş geliyor ama bu böyle değil. Uzun süreli etki görmek için kasları esnetmek zorundasınız. Bu bir, sıkça enjeksiyonu kapsayan aylarca süren hatta yılı bulan bir süreçtir.

Uzun süreli kullanımda etkisi olumlu yansıyor ve burada enjekte edilen yağ deposu, kaslarla kendisini örtüyor. Ben araştırmalarımda kaslara enjekte edilen yağların androjen rezeptörlerini artırdığını ve bu yüzden de steroidlerle bağlantı kurup başka bir yol çizerek zayıf kas gruplarını düzelttiğini gördüm.

Kısacası, Synthol kullanımı özellikle vücut geliştirme alanında hala en çok sevilen ve akıllı bir yol gösterici olduğu, doğru ve uzun süre yeterlilik sağlayıcı etkisi bulunduğunu söylemek istiyorum.

Soru: Duyduğuma göre, Top Profesyonel sporcuların genetiği bu alanda uygun düşmesinden dolayı ilaçları amatör branşa nazaran daha az kullandığı söyleniyor. Müsabakaya hazırlanan Top Profesyonel bir sporcunun örnek planı nasıl görülüyor?

Antrenör: Gerçeğini söylemek gerekirse, bu mesele çok değişkenli bir durum. Bazıları bolca ilaç alıyor (haftalık 5 gram üzeri Testosteron, diğer Anabolizan ve tabletler), bazıları da düşük miktarda ilaç kullanıyor – Haftalık 2-2,5gram, ki ben bu dozları dengeli görüyorum.

Standarta bağlamış dengeli bir sezon dışı hazırlık dönemi şöyle görülebilir:

• Testosteron (uzun süreli Ester, Sipionat veya Enantat gibi): 1200-1500mg haftalık.
• Bir Anabolizan (Boldenon veya Nandrolon): 600-800mg haftalık.
• Oral alınan Stanozolol: 50mg günlük.
• Büyüme Hormonu: 4-8 IU günlük.
• İnsulin Hormonu: 50IU’ya kadar çıkılabilen günlük alımlar. Bu bazılarında yüksek veriliyor.

Bu ilaçların yanında T3, Klenbuterol ve Anti-Östrojen(Arimidex veya Letrozol) ilaçlarıda kombine ediliyor.

AAS(Anabolik Androjenik Steroidler) üzerinde düşünülmesi gereken şey, bazılarının bazılarına oranla daha iyi sonuç almasıdır. Sorulması gereken temel soru genetiktir. Bir Vücut geliştirmeci standart dengeli dozlarla sonuca ulaşırken, yanındaki idman arkadaşı araba dolusu ilaçla ancak aynı sonuca ulaşabilir.

Yüksek dozlarda ilaç alanların sonunda sağlık problemleri yaşaması sizi şaşırtmasın. Ama bu her zaman için geçerli değil. Bazılarını tanıyorum, 400mg haftalık Testosteron ilaçla ciddi yan etkilerden şikayetçi olurken, diğeri 2000mg dozlarda o kişinin gördüğü yan etkilere sahip oluyor. Bu tamamen şans işidir.

Ben sporcularıma sağlık sorunlarını minimize etmek için sürekli kan ve kan basınçlarını kontrol etmelerini öneriyorum. Yalan söyleyecek değilim: bu sağlıklı bir spor değildir. Vücut geliştirme, doğal kozmetik bir görüntüdür – bir vücut geliştirmeci dışarıdan çok iyi görülür, fakat vücudunda olup bitenler tamamen başka bir hikayedir.

Biz hepimiz yaşamımızı kendimiz seçiyoruz ve birçokları sigara ve alkol ile zaman geçirirler ve hiçbir şeye ulaşamazlar ve kendi kaderleri kendi elindedir – ömürlerinin kısalacağını bilmelerine rağmen.

Soru: Sporcularınız, müsabaka öncesi antrenmanlarına sıkıca, dikkat ediyorlar mı? Yüksek tekrarlı çalışmanın kasları define etmediğini biliyorum ama beni ilgilendiren mesele, müsabaka için beslenirken bu sporcuların nasıl antrenman düzenini kurduklarıdır.

Antrenör: Müsabaka hazırlık idman programı hazırlayan meslektaşlarımın aksine, sporcularımı antrenman programı üzerine ne yapmak istedikleri konusunda serbest bırakıyorum. Diyet zamanı delice bir şey yapmadıkları sürece antrenmanların büyük bir rolü bulunmaz.

Diyet zamanında ağırlık antrenmanlarda temel hedef, kasları doğru orantıda muhafaza etmek, buna destek olarak kardiyo idman ve kondisyonel gelişim için gıda takviyeleri ile ilgilenmek. Kasları uyarmak için yeterli oranda ağır ve sıkı çalışıldığı sürece her şey yolunda gider.

Antrenörler için oluşan bu sektörde, kasları şoklama adına çok farklı egzersizler uygulatılıyor. Fakat diyet zamanı, sporcuların çoğu istedikleri kas inşa edemeyecektir ve bu açıdan bu tür uygulamaları yaptıran antrenörleri şarlatan olarak görüyorum.

Sana topu getiren bayanla devam dans etmelisin. Kişi, kasları geliştirmek adına temelde uyguladığı sistem ve antrenmanına devam etmeli. Kasları kontrol altına almak için bu onun en iyi metodudur.

Soru: Eğer Sporcun, zamanlamanın gerisinde kaldıysa, ne yaparsın?

Antrenör: Gayet basit. Onu hemen atıyorum ve müsabakaya idman programları hazırlayan modern Guru’lara gönderiyorum.(gülüşmeler)

Tamam, şaka bir yana. Bazen bir öğrenci yanıma gelir, formda değildir ve müsabakaya girmek ister, ki bu kişi o vakte kadar forma gireceğine inanmaz. Ortalama böyle geçer. Böyle kişilere ben, bir delilik yapıp ve kendisini öldürmemesi için bir sonraki müsabakaya girmesini öneririm. Müsabakaya hazırlanması için iki ay öncesinden diyete başlaması gerekir.

Yağları yakmak için yapılması gereken birkaç şey var. Örneğin kısa zamanlı ketojen diyeti(karbonhidratsız diyet) veya abartılı kardiyo ve gıda takviyeli. Ben bu şeyleri abartmaların hayranı değilim. Aşırı ilaveler her zaman güvensizdir. Sonucu önceden tahmin etmek zor ve yan etkiler az kabul edilebilir. Ancak dozları aşırı artıranlar için geçerlidir.

Ben, örneğin 16 hafta zamanı bulunan bir sporcuyu 80mcg Clenbuterol ve 75mcg T3 ilaçlarının dozunu artırmadan forma sokabilirim. Eğer bu zamanlama 8 haftaya inmişse, bu durumda ilaçların dozunu ikiye katlamalıyım(150-200mcg Clenbuterol ve 150mcg T3). Bu dozlar Kalbi kuvvetlice etkiler ve Guatr hormonunu allak bullak eder.

Çok kuvvetli bir şekilde kalori oranını düşürür ve günlerce kardiyo idmanı kombine edilirse, karşına kendini berbat hisseden bir sporcu profili çıkartır. Bu kesinlikle ama kesinlikle benim stilim değildir.

En iyi yol, başarı sağlayabilecek şekilde kendi performansını tartma ve kendine uygun müsabaka seçmekle başlar ve bu doğrultuda formu hazırlamakla sonuca gidilir. Ben sporcularıma her zaman şampiyonluk için zamana ihtiyacı olduklarını söylüyorum. Bende belki mucize etkileri görmek isterim ama ben bir sanatçıyım. Gerçek sanatçılar işini sıkıştırmaya almaz.

Soru: 90’lı yıllardaki vücutcuların omuz, göğüs, kol ve bacaklarında çizgiler vardı ama bugünkü sporcularda aynı çizgiler olmasına rağmen daha yumuşak görünüyor. Eski ile yeni görüntüler kalite anlamında karşılaştırılırsa hangisi daha etkili? Burada yağ enjeksiyonları mı yada İnsulin enjeksiyonu mu sorumlu?

Antrenör: Bu konu vücut geliştirme çevresinde keskin bir gözlem ve yığın dolu bir tartışmayı oluşturuyor. Bazı vücut geliştirme hayranları eski doksanlı yılların sert görünümünü beğenirken bazılarıda o görüntüleri aşırı bulabiliyor. Eleştirebiliyor. Bugün ama her şey hacim, hacim ve daha fazla hacim’e döndü- ne kadar fazla inşa edebilirsen, o kadar az hata gözlemleniyor.

1992 senesindeki Dorian Yates ile 2010 senesinde ki şampiyon Jay Cutler’i kıyaslamak yeterli. Dorian’ı sadece 1992 ile 1995 arasındaki farkını kıyaslayın ve görün, o vakit ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Basitçe şöyle söyleyelim, doksanlı yılların vücutcuları ile bugünkü vücutcular arasında ödüle koşmak için hacim yolu görülüyor. Buna ulaşmak içinde yüksek dozlarda bütün ilaçlar (özellikle İnsulin ve Büyüme Hormonu), Sezon haricinde bolca gıda alımları(eski sporcular bütün sene boyunca zayıf ve formunda kalıyorlardı) ve kronik yağ enjeksiyonları(Synthol gibi) kullanımı ve tabi yanında kaslara direk olarak Anabolik Androjenik Steroidler.

Eskiden sporcular kuvvetli diüretiklerde kullandı(O yıllarda Lasix çok popülerdi ve yaygınca alınırdı. Bugün kullananların sayısı çok az). Sporcunun sıkı ve daha fazla define görülmesine sebep oluyordu.

Bazı sporcular, hacim aldıklarında aynı eski yıllarda şampiyon sporcularda olduğu gibi detaylıca bir çizgiye sahip olacağını düşünürler. Eğer inancınız, podyumda 115kilogram ağırlıkla çıkmaksa, eskilerdeki gibi aynı formda sahneye çıkamayacağınızı bilmelisiniz. Bir 95 kilogramlık kemiklerine kadar defineli bir sporcu gibi yapıya ulaşamazsınız.

Hangisi daha iyi? Bu görüş meselesidir. Benim görevim, sporcuyu müsabık hale getirip podyumda pazarlamak ve bugün ki şartlar içerisinde kazanmasını sağlamaktır ve 15 sene önceki şartlara göre podyuma sokmak değil. Bugünki görüntü hacimli ama kıyaslamada daha yumuşak ve benim uygulamalarım bu görüşe göre doğru uyarlanmıştır.

Bundan hoşlanıyormuyum? Çocuklar buna uygun bana “Oyunculardan nefret etme, sadece oyundan nefret et” dediler.

Soru: Bugünkü Top Sporcularda DNP (Dinitrophenol) maddesi nasıl seviliyor?

Antrenör: Bugün de bazı Müsabık sporcuların bu maddeyi kullandığını biliyorum ama ben öğrencilerimin kullanmasına izin vermiyorum. DNP, başka alanda üretilmiş madde olarak tanımlanır ve endüstriyel çevrede TNT’yi tutuşturmak(ateşlemek) için kullanılır.

Metabolizmadaki termojen seviyesini şaşırtıcı bir şekilde %50 oranında artırır ve kullanıcılar bir haftada 4 kilogram’dan fazla yağ kayıp ettiklerini bildirirler. Aynı oranda çok tehlikeli ve DNP ile vücudun ısısı artırılıyor. Yüksek çıtalara tırmandırılması sağlanıyor. Açıkça söylemeliyim ki, ben bunun hayranı değilim.

Her şeye rağmen yinede bazı kişiler bu maddeden elini çekemiyor ve kendisini sağlama almak için bu yolu seçiyor. Bugünkü sevilen metot, düşük dozda( günlük 250mg) uzun zaman içerisinde (haftalarca, hatta aylarca) alınıyor. Yüksek dozda alındığında kısa zaman içerisinde kullanılıyor.

Bu maddeyi kullananlara bakıyorum ve takip ediyorum. “Hızlı yağ kaybet” sözüyle propaganda yapılıyor. Diyeti maskeleyerek- maskelenmemesi gereken bir şey- veya zor yağ kaybetme durumunda ne yapacağını bilmeyenlerin hedefinde iyi görülebilmek adına dengesizce kullanan kişilerin acizliği olduğunu görüyorum.

Yağ eritmek için daha iyi (ve sağlıklı) yol var ve ben sporcularımı bu yolda tutuyorum.

Soru: Testosteron maddesi, Müsabaka gününe kadar alınıyor mu? Vücuda su depolanma riski ne durumda görülüyor?

Antrenör: Müsabaka gününe 4 hafta kala, sporcular Testosteron’un uzun esteri olan Enantat(enanthat) veya Sipionat(cypionat) maddelerinden kısa esterli olan Propionat veya testosteron Suspension’a geçiyorlar. Ben bu sisteme çokda bağımlı değilim. Bir insan ya zayıftır veya değildir. Su kalıntıları, müsabakaya kısa bir zaman kala nasıl olsa su atıcılarla(diüretik) vücuttan atılıyor.

Bazı sporcular sıkça yapılan enjeksiyondan kötü bir görüntüye sahip oluyorlar( bölgede iğne izleri gibi). Bu kişiler için son 4 haftada sıkça enjeksiyon yerine uzun vadeli testosteron kullanmaları akıllıca olur. Ve tabiî ki ağız yoluyla alınan müsabaka öncesi Stanozolol(winstrol), Oksandrolon(anavar) ve Fluoksimesterolon(halotestin) maddelerine geçebilirler.

Söylenen “uzun esterler kuvvetlice su depolar” sözü bana göre pek geçerliliğini korumuyor. Ben sporcularıma dengeli bir şekilde Enantat ve Sipionat maddelerini müsabaka gününe kadar kullandırıyorum ve o sporcular müsabakada en sıkı ve kuru sporcular seçiliyor.

Soru: Müsabık Vücutcular, Steroidlere hiç mola veriyorlar mı?

Antrenör: Hayır. İşini ciddiye alan müsabıklar bütün seneyi steroidle geçirir ve müsabaka dışındaki zamanlarda ilaçlarının dozunu düşürürler. Sporcuların birçoğu, konuk olarak poz veriyorlar(gast posing). Bunu gelirlerini düzenlemek ve iyi görülmek için yapıyorlar.

Hiç kimse ama gerçektende hiç kimse, yağlı vücutta bir konuk sporcuyu görmek istemez(gast posing).

Bir yılda defalarca müsabakaya ve bir o kadarda konuk sporcu olarak podyuma çıkıyorsanız, ilaçlara mola veremiyorsunuz. Hormon iniş çıkışı yüzünden steroid kullananların ciddi sağlık problemleri yaşamaması için ilaçların alımını düşürmeyi tavsiye ediyorum.

Birçok sporcunun söylediği gibi bu bir nevi “Blast and Cruise” metodudur. Müsabakaya hazırlandıklarında bazı vücut geliştirmeciler dozları artırır (Blast). İki müsabaka arasında geçen molalarda ise dozlar düşürülür(Cruise). (Maddi olarak karşılayabilen birçok sporcu, bütün bir seneyi Büyüme hormonu ile geçirir).

“Cruise” kişiler dozlarını 300-500mg haftalık Testosteron, 200mg Nandrolon(deca) veya Boldenon ve 1-2 I.U günlük Büyüme hormonu şeklinde alır.

Bazıları bu Cruise dozları görünce kendisine şöyle diyebilir “ama bu benim son kürümden çok daha fazla.” Tebrikler. Bu durumda benimle kontakt kurun ve o kişiyi Mr. Olympia 2011’e hazırlayayım.
Kullanıcı avatarı
universal.
Yeni Üye
 
Mesajlar: 40
Kayıt: Prş Ara 27, 2012 3:42 pm
Ettiği teşekkür: 4
Aldığı teşekkür: 4

Re: steroid hakkında röportaj

Mesajgönderen UncleO » Pzr Mar 03, 2013 3:54 am

paylaşım için teşekkürler. güzel olmuş..
Kullanıcı avatarı
UncleO
Forum Duayeni
 
Mesajlar: 460
Kayıt: Pzr Ağu 12, 2012 2:17 pm
Ettiği teşekkür: 3
Aldığı teşekkür: 115

Re: steroid hakkında röportaj

Mesajgönderen lennox77 » Sal Mar 05, 2013 10:08 am

Her işin fazlası zarar :) Paylaşım için teşekkürler
Soru ve bilgi iletişimi için mail : lennox4177@gmail.com Facebook : http://www.facebook.com/lennox777
MAİL ADRESİM DEĞİŞMİŞTİR ARKADAŞLAR. BİLGİ ALIŞ VERİŞİ OLMASI KAYDIYLA MAİLLERİNİZİ CEVAPLANDIRMAYA YENİ MAİL ADRESİMDEN DEVAM EDECEĞİM
Kullanıcı avatarı
lennox77
Tecrübeli Üye
 
Mesajlar: 1735
Kayıt: Pzr Ağu 12, 2012 3:40 pm
Ettiği teşekkür: 166
Aldığı teşekkür: 339


Dön Genel Paylaşım Bölümü

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 8 misafir