Winstrol (Stanozolol) Hakkında
Gönderilme zamanı: Çrş Şub 13, 2013 10:38 amWinstrol (stanozolol) genel olarak cutting (definasyon) kürlerinde kullanılan bir anabolik steroidtir,Winstrol'ün bulk ilacı olduğunu düşünen pek kişi yoktur.
Örnek vermek gerekirse Winstrol'de tablet formunda satılmasına rağmen diğer tablet formları olan Danabol veya Anapolon gibi hacim için leblebi misali kullanıldığını görmemiz zordur. Bir hacim küründe de size vereceği şeyler sınırlıdır zaten. Dilerseniz bu ilacı daha iyi tanımak ve anlamak için ufak çaplı bir analiz yapalım ve ne işe yaradığını daha iyi anlayalım
Dihydrotestorone türevinden (DHT) üretilen bu sentetik anabolizan,1962 yılında Winthrop Labs tarafından geliştirilerek ticari bir ilaç haline getirilmiştir.
Çoğu anabolik steroidin aksine,winstrol sadece enjekte ya da sadece tablet olarak üretilen bir ilaç değildir. Her iki formda da esterleştirilmiş bir ilaçtır. Winstrol yüksek bir oral biyoyararlılık seviyesine sahiptir,sahip olduğu kimyasal yapısı C-17 a-alkollylation'dan ötürü de metabolizma bu ilacın oral yolla alınması durumunda da ayakta kalmasını ve çalışmasını sağlar. Bu durum bize bu ilacın hem enjekte hem de oral yolla kullanılabildiğinin bir kanıtı olarak sunulmaktadır.
Winstrol,hem beşeri hem de veteriner ilacı olarak kullanılmaktadır. Beşeri kullanım olarak anemi (kansızlık) ve kalıtsal ödem rahatsızlıklarında kullanılmaktadır. Veterinerler ise bu ilacı hayvanlar üzerinde adele gelişimi,kırmızı kan hücrelerinin artırılması,kemik yoğunluğunun,sıklığının artırılması amacıyla kullanmaktadırlar.
Performans arttırıcı bir ilaç olduğundan IAAF tarafından yasaklanmıştır,Amerika'da at yarışlarında da sık sık kullanıldığının ortaya çıkması da ilacın veteriner kullanımının bir kanıtı olarak gözükmektedir.
Vücut geliştirme dünyasında ise yazının girişinde bahsettiğim gibi cutting kürlerinde sık sık kullanılmaktadır,ancak bu noktada düşülen hatalardan birisi de Winstrol'ün yağ yakıp yakmadığının karıştırılması durumudur. Winstrol hatları belirgin ve sert kılan bir anabolizandır ama bunu yağ dokusu üzerinden değil su atarak ve dürietik etkiler göstererek yapar. Bu noktada bir mantık kuracak olursak Winstrol kullanımı için en doğru vücut formunun yağ oranı nispeten düşük bir form olacağını söyleyebiliriz. Yağ oranı düşükken kullanılan Winstrol,daha efektif olacaktır.
İlaç piyasaya ilk çıktığında tablet olarak önerilen dozaj günlük 10-25 mg iken bu dozaj enjekte de günlük 25-50 mg olarak gözükmekteydi. Her anabolik madde de olduğu gibi bu ilaçta da dozajlamalar değişikliğe uğramıştır. Günümüz dozajlamalarında tablet olarak günlük 30-90 mg aralıklarına çıkılırken,enjekte olarak haftalık kullanım 150-300 mg arası seyirmektedir.
Ürünün tablet formundaki orjinalliğini anlamak zordur fakat enjeksiyon ürünlerindeki orjinal winstrol rengi beyaz ve süt rengi kıvamındadır.
Doping kullanım tarihinde de sağlam bir yeri olan Winstrol,birçok ünlü sporcunun gözdesi olmuştur,fakat yine birçok sporcunun da kariyerinin sonu olmuştur. İşte bazı örnekler:
Ben Johnson-100 metre koşucusu,1988 Seul Olimpiyatlarında yakalandı
Olimpiada İvanova-10 km koşucusu,1997 Dünya Atletler Şampiyonasında yakalandı
Rodney Howe-Avustralya Ulusal Rugby Ligi Futbolcusu,1998 yılında 22 maç ceza aldı
Rafael Palmeiro-Profesyonel Amerikan Beyzbol Oyuncusu,2005 yılında yakalandı
Zabit Samedov-Profesyonel Kickboxer,2007 yılında K1 World GP'de yakalandı
Örnek vermek gerekirse Winstrol'de tablet formunda satılmasına rağmen diğer tablet formları olan Danabol veya Anapolon gibi hacim için leblebi misali kullanıldığını görmemiz zordur. Bir hacim küründe de size vereceği şeyler sınırlıdır zaten. Dilerseniz bu ilacı daha iyi tanımak ve anlamak için ufak çaplı bir analiz yapalım ve ne işe yaradığını daha iyi anlayalım
Dihydrotestorone türevinden (DHT) üretilen bu sentetik anabolizan,1962 yılında Winthrop Labs tarafından geliştirilerek ticari bir ilaç haline getirilmiştir.
Çoğu anabolik steroidin aksine,winstrol sadece enjekte ya da sadece tablet olarak üretilen bir ilaç değildir. Her iki formda da esterleştirilmiş bir ilaçtır. Winstrol yüksek bir oral biyoyararlılık seviyesine sahiptir,sahip olduğu kimyasal yapısı C-17 a-alkollylation'dan ötürü de metabolizma bu ilacın oral yolla alınması durumunda da ayakta kalmasını ve çalışmasını sağlar. Bu durum bize bu ilacın hem enjekte hem de oral yolla kullanılabildiğinin bir kanıtı olarak sunulmaktadır.
Winstrol,hem beşeri hem de veteriner ilacı olarak kullanılmaktadır. Beşeri kullanım olarak anemi (kansızlık) ve kalıtsal ödem rahatsızlıklarında kullanılmaktadır. Veterinerler ise bu ilacı hayvanlar üzerinde adele gelişimi,kırmızı kan hücrelerinin artırılması,kemik yoğunluğunun,sıklığının artırılması amacıyla kullanmaktadırlar.
Performans arttırıcı bir ilaç olduğundan IAAF tarafından yasaklanmıştır,Amerika'da at yarışlarında da sık sık kullanıldığının ortaya çıkması da ilacın veteriner kullanımının bir kanıtı olarak gözükmektedir.
Vücut geliştirme dünyasında ise yazının girişinde bahsettiğim gibi cutting kürlerinde sık sık kullanılmaktadır,ancak bu noktada düşülen hatalardan birisi de Winstrol'ün yağ yakıp yakmadığının karıştırılması durumudur. Winstrol hatları belirgin ve sert kılan bir anabolizandır ama bunu yağ dokusu üzerinden değil su atarak ve dürietik etkiler göstererek yapar. Bu noktada bir mantık kuracak olursak Winstrol kullanımı için en doğru vücut formunun yağ oranı nispeten düşük bir form olacağını söyleyebiliriz. Yağ oranı düşükken kullanılan Winstrol,daha efektif olacaktır.
İlaç piyasaya ilk çıktığında tablet olarak önerilen dozaj günlük 10-25 mg iken bu dozaj enjekte de günlük 25-50 mg olarak gözükmekteydi. Her anabolik madde de olduğu gibi bu ilaçta da dozajlamalar değişikliğe uğramıştır. Günümüz dozajlamalarında tablet olarak günlük 30-90 mg aralıklarına çıkılırken,enjekte olarak haftalık kullanım 150-300 mg arası seyirmektedir.
Ürünün tablet formundaki orjinalliğini anlamak zordur fakat enjeksiyon ürünlerindeki orjinal winstrol rengi beyaz ve süt rengi kıvamındadır.
Doping kullanım tarihinde de sağlam bir yeri olan Winstrol,birçok ünlü sporcunun gözdesi olmuştur,fakat yine birçok sporcunun da kariyerinin sonu olmuştur. İşte bazı örnekler:
Ben Johnson-100 metre koşucusu,1988 Seul Olimpiyatlarında yakalandı
Olimpiada İvanova-10 km koşucusu,1997 Dünya Atletler Şampiyonasında yakalandı
Rodney Howe-Avustralya Ulusal Rugby Ligi Futbolcusu,1998 yılında 22 maç ceza aldı
Rafael Palmeiro-Profesyonel Amerikan Beyzbol Oyuncusu,2005 yılında yakalandı
Zabit Samedov-Profesyonel Kickboxer,2007 yılında K1 World GP'de yakalandı
kullanışı nasıl hocam mg olarak ?