1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Androjen Nedir?

MesajGönderilme zamanı: Sal Ağu 14, 2012 6:46 pm
gönderen lennox77
Steroidlerle ilgilenen kişilerin çok duyduğu bir terim olan androjen sık sık kullandığımız AAS kısaltmasının A'larından birini oluşturmaktadır (diğeri anabolizan). Amacım burda tıbbi terimlerle boğuşmamızı sağlamak değil,sadece kullandığımız ilaçları bir nebze olsun tanımamız.

Androjen,her iki cinsiyette de bulunan böbrek üstü bezinin yukarısında yer alan ve erkekleştirici özelliğe sahip olan maddenin adıdır. Bu madde erkeklerin cinsel gelişiminde büyük bir rol oynar ve testostorone salımını sağlar. Bu nedenledir ki piyasadaki testostorone türevi ilaçların hepsi androjenik steroidler olarak adlandırılmışlardır. Androjenik steroidlerin hemen hemen her ülke eczanelerinde bulunmasının ve ilaç firmaları tarafından üretilmesinin nedeni de aslında bu tanımın altında yatmaktadır. Libido sorunu yaşayan,ergenlik çağında veya sonrasında erkeklik rolünü belirleme açısından cinsel gelişimi yeterli olmayan veya kastre edilmiş erkek hastalarda (tümör sonucu,kanser sonucu veya ağır kazalar sonucu testisleri çıkarılmış ) androjenik steroidlerin tedavi amaçlı kullanılır ve kas içine zerk edilerek uygulanan tedavilerde önemli rol oynarlar. Libido sorununu cidden yaşayan erkekler de de kullanımı yaygındır fakat bir çeşit kimyasal olduğu için sırf afrodizyak etkisi yaratması için kullanılması anlık bir etki yaratmaz,bilinçsiz kullanımda ise vücut doğal üretimi keser.

Bu steroid türevinin sporda kullanım nedenine gelirsek,daha önce de kür örneklerinde açıkladığımız gibi testostorone fazla salgılandıkça kas gelişimini artırır. Normal ve sağlıklı bir erkeğin haftalık testostorone üretiminin 40-60 mg arası değiştiği söylenmekte,bu miktar kişiden kişiye değişmekte olsa da asla dışarıdan alınan sentetik androjen ilaçlarının seviyesine ulaşamaz. Bu yüzden kürlerinde androjenik steroid kullananlar,kilolarıyla doğru orantılı şekilde 250-1000 mg arası dozajlara çıkmaktadırlar. Androjen kullanımının bir başka ve bana göre en önemli nedeni ise yine kürlerde kullanılan anabolik steroidlerdir. Anabolizanlar,androjen iskeletine sahip olsa da erkekleştirici özelliğe sahip olmadıklarından vücudun doğal testostorone üretimini baskılarlar ve sıfırlarlar. Bu yüzden sentetik androjenler anabolizanlı kürlerde bir nevi denge sağlamaktadırlar.

Her çeşit kimyasal madde de olduğu gibi androjenik steroidlerde de yan etkiler mevcuttur,bu yan etkiler kullanım dozajıyla doğru orantılı olarak kullanım şekline de bağlıdır. Tıp alanında kullanıldığı gibi tedavi kürlerinde yer alan androjenler hem enjekte süreleri bakımından hem de dozajları bakımından çok fazla yan etkiye sahip değillerdir,aksine hasta kişiyi çok güçlendirir. Fakat spor dünyasında hem enjeksiyon vakitlerinin sıklığı hem de dozajlamalar yüzünden birçok androjenik yan etki yaşanabilir,bunlar ses kalınlaşması,sivilce,agresiflik ve östrojen birikiminden kaynaklı (dışarıdan alınan testostorone da bir süre sonra doğal üretimi sıfırlamakta ve vücut östrojeni daha fazla üretime koymaktadır) jinekomasti olarak sıralanabilir. Bu yüzden kürlerde anti östrojenler bilinçli kullanım da tercih edilmelidir